Menü

Fazıl Hüsnü Dağlarca Fazıl Hüsnü Dağlarca Fazıl Hüsnü Dağlarca Fazıl Hüsnü Dağlarca
24.10.2008
Cuma


Fazıl Hüsnü Dağlarca'yı kaybettik


"Uzun yaşamışsın derler bana,bilmezler seni uzun beklediğimi..." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)

Edebiyat dünyası bir üstadını daha kaybetti ve şiirler sustu...Türk şiirinin büyük şairi olarak tanımlanan Dağlarca, 94 yaşında, zatürree tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.(15 Ekim 2008-Çarşamba)
26 Ağustos 1914’te İstanbul'da doğdu. Harp Okulu'nu bitirdi. On beş yıl görev yaptıktan sonra ordudan ayrıldı. Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişliği yaptı.
Dağlarca, kendisinin konularına göre 'ayrı yaklaşımlar', 'bağımsızlık savaşı', 'toplum', 'karşı duvar dergileri', 'yeryüzü', 'uzay', 'çocuklarda' diye yedi bölüme ayırdığı yapıtlarında şunları dile getirir: Çocuk duygularından, çevresinden başlayarak evrene ve tanrıya kadar uzanan duyarlık, toplumsal boyutlu duygu ve düşünceler, sömürgenliğe karşı yeryüzü yurttaşlığı, destansı söyleyişli ulusal duyarlık ve övünç, çocuklarla ilgili temalar...
Dağlarca, Türkçeye ve Türk diline büyük önem vermiş ve bunu eserlerinde de yansıtmıştır.
Toplumculuğunun temelinde insana ve insan hayatına saygı yatan Dağlarca, bu yüzden hiç bir edebî akım ve kişiden etkilenmeden kendi kozasını örer. Çok yazan ve üreten bir şair kimliğiyle, bağımsız kalarak hiçbir şairden etkilenmemiş, hiçbir akımın etkisinde kalmayarak şiirlerini yazmıştır. Onun sanat anlayışını şu cümlesi özetler:
“ Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir.”
Bütün bu yeni bakış, arayış ve deyişlerle; değişik duyarlığı ve içtenliğiyle adını 'Yirminci Yüzyıl Türk Edebiyatı Tarihi'nin doruğuna yazdıracak olan Dağlarca, özgün ve ölümsüz bir şair olarak yaşayacaktır.
Dağlarca, her konuda edebiyatımıza o kadar çok eser verdi ki hepsini buraya yazmak mümkün olmayacaktır.Ama şu şiiri hayata karşı duyduğu aşkı ve ölüme bakış açısını göstermektedir.

ÖLÜ
Hangi mahallede imam yok,
Ben orada öleceğim.
Kimse görmesin ne kadar güzel,
Ayaklarım, saçlarım ve her şeyim.

Ölüler namına, azade ve temiz,
Meçhul denizlerde balık;
Müslüman değil miyim, haşa,
Fakat istemiyorum, kalabalık.

Beyaz kefenler giydirmesinler,
Sızlamasın karanlığım havada.
Omuzlardan omuzlara geçerken sallanmayayım,
Ki bütün azalarım hülyada.

Hiçbir dua yerine getiremez,
Benim kainatlardan uzaklığımı.
Yıkamasınlar vücudumu, yıkamasınlar,
Çılgınca seviyorum sıcaklığımı...

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA




[ YORUM YAZ ] [ YAZDIR ]
Anahtar kelimeler: